Bugün sizlere bir kitaptan bahsedeceğim. Güzel adam Barış Bıçakçı'nın Bizim Büyük Çaresizliğimiz isimli kitabını nihayet bitirdim. Nihayet bitirdim dediğime bakmayın, bunun kitabın sıkıcı olmasıyla ya da akmamasıyla ilgisi yok tamamen benim tembelliğimden kaynaklanan bir durum.
Neyse kitaptan bahsedeyim artık. Ender,Çetin ve Nihal isimli üç ana karakterden oluşuyor. Hikaye Ender'in ağzından Çetin'e aktarılıyor. Bu nedenle kitabı okurken kendimi hep Çetin gibi hissettim, hep Çetin'i savundum. Kabataslak konuya gelecek olursak; Ender ve Çetin ilkokuldan beri arkadaşlardır araya ayrılıklar girse de sonunda aynı evde yaşamaya başlarlar derken Amerika'da yaşayan arkadaşları Fikret'in anne ve babası bir trafik kazasında hayatlarını kaybederler, Fikret'te kardeşini arkadaşlarına emanet ederek Amerika'ya döner ve böylece Nihal, Ender ve Çetin'in hayatına girmiş olur. Asıl hikaye de bundan sonra başlıyor zaten; iki kahramanımız da Nihal'e aşık oluyor, Nihal bir başkasına.
Ender ve Çetin'in Nihal'in sevgilisinden kaçtıkları gün radyoda çalan şarkı ^^