4 Temmuz 2016 Pazartesi

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

Merhabalaaar..
Bugün sizlere bir kitaptan bahsedeceğim. Güzel adam Barış Bıçakçı'nın Bizim Büyük Çaresizliğimiz isimli kitabını nihayet bitirdim. Nihayet bitirdim dediğime bakmayın, bunun kitabın sıkıcı olmasıyla ya da akmamasıyla ilgisi yok tamamen benim tembelliğimden kaynaklanan bir durum.

Neyse kitaptan bahsedeyim artık. Ender,Çetin ve Nihal isimli üç ana karakterden oluşuyor. Hikaye Ender'in ağzından Çetin'e aktarılıyor. Bu nedenle kitabı okurken kendimi hep Çetin gibi hissettim, hep Çetin'i savundum. Kabataslak konuya gelecek olursak; Ender ve Çetin ilkokuldan beri arkadaşlardır araya ayrılıklar girse de sonunda aynı evde yaşamaya başlarlar derken Amerika'da yaşayan arkadaşları Fikret'in anne ve babası bir trafik kazasında hayatlarını kaybederler, Fikret'te kardeşini arkadaşlarına emanet ederek Amerika'ya döner ve böylece Nihal, Ender ve Çetin'in hayatına girmiş olur. Asıl hikaye de bundan sonra başlıyor zaten; iki kahramanımız da Nihal'e aşık oluyor, Nihal bir başkasına.


Çok sıcak bir hikaye, sarıp sarmaladı beni. Ben bir eleştirmen değil okur olduğum için sadece beğendiğim ve beğenmediğim yönlerine değineceğim tabii ki. Ender ve Çetin'in arasındaki zengin ilişki, sonsuz sevgiyi çok sevdim. Olası bir Ender-Nihal ya da Çetin-Nihal aşkındansa Ender-Çetin dostluğunu okumak çok daha fazla hoşuma gitti benim. Birlikte tatile gittikleri kısmı ve Nihale aşık olduklarını birbirlerine itiraf etmelerini büyük bir ilgiyle okudum. Bütün bunların yanında Nihal'i daha fazla tanımak isterdim ben. İçsel dünyasını, kürtajdan sonraki ruh halini kafasında neler döndüğünü duymak isterdim kendi ağzından. Ben kitabı çok sevdim keşke bu kadar ertelemeyip tek solukta okusaymışım dedim. Sizlere de tavsiye ederim, iyi okumalar :)

Ender ve Çetin'in Nihal'in sevgilisinden kaçtıkları gün radyoda çalan şarkı ^^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder